Yazarlar

Lojistik ve Denizcilik Sektöründe Dijitalleşmenin Yolu: API Uygulamaları

Lojistik ve deniz taşımacılığı bir yandan, son derece yenilikçi bir sektör olup, verimliliğin en üst seviyeye çıkabildiği ve dünyadaki en karmaşık lojistik operasyonlarının yapıldığı bir yapıya sahiptir. Öte yandan, yeni..

Lojistik ve deniz taşımacılığı bir yandan, son derece yenilikçi bir sektör olup, verimliliğin en üst seviyeye çıkabildiği ve dünyadaki en karmaşık lojistik operasyonlarının yapıldığı bir yapıya sahiptir. Öte yandan, yeni teknolojiye uyum sağlamakta önemli derecede de yavaştır. Dünya ticaretinin %90’ının hareketliliğini sağlayan endüstri, teknolojik olarak yetenekli olanlar için fırsatlarla doludur ve teknolojik gelişmelere ve hatta yıkıcı teknolojilere çok açıktır. PwC’nin 26 ülkede farklı sektörler için gerçekleştirdiği küresel Endüstri 4.0 araştırmasına dayanarak, Geissbauer (2016), ulaşım ve lojistik sektöründe dijitalleşme oranının 2016 yılında %28 olduğunu ve 2021 yılında ise %71 olmasının beklendiğini ortaya koymuştur.

Lojistik ve denizcilik sektöründe anlık olarak farklı kaynaklardan ve farklı formatlarda; araç ve gemi hareketleri (anlık, gecikme veya erken varma), yükün konumu (yolda, aktarma limanında, kalkış limanında, varış limanında) gibi değişkenler kapsamında büyük miktarda veri üretilmektedir. Ancak, özellikle denizciliksektörü, ağ ve planlama sorunlarının çok büyük olması nedeniyle veriden çok sezgiye hala güvenen en eski ve geleneksel sektörlerden biri olmaya devam etmektedir (Brouer, Karsten ve Pisinger 2016).

Son yıllarda, denizcilik ulaştırması bağlamında dijitalleşme temelli girişimlerin sayıların arttığı gözlenmektedir. Bu girişimlerin verdiği hizmetler incelendiğinde, özellikle navlun (fiyat) verme konularında yoğunluğun çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Rota ve liman seçimi ve öngörüleri konularında ise çok az sayıda işletmenin faaliyette bulunduğu saptanmıştır  Bu işletmelerin, büyük veri analizi algoritmalarını çok “derinlikli” kullanmadığı da anlaşılmaktadır.  Bu değerlendirmeler ışığında, deniz ulaştırmasında dijitalleşme temelli veri merkezli yenilikçi teknolojiler ve yeni iş modelleri geliştirilmektedir (Munim 2019). Bu dönüşüm, denizcilik endüstrisini yeniden şekillendirmekte, üretkenliği, verimliliği ve sürdürülebilirliği iyileştirmek için yeni fırsatlar sunmaktadır (Heilig, Lalla-Ruiz ve Voß 2017). Sektör, karar vermede uygun şekilde kullanılırsa, deniz güvenliğini artırabilecek, çevresel etkileri azaltabilecek ve maliyeti en aza indirebilecek büyük miktarda veri üretme potansiyeline de sahiptir.

Söz konusu değişimler ışığında, API kavramının önemi ortaya çıkmakta ve kullanımı da yoğunlaşmaya başlamaktadır. API (Application Programming Interface) ise, bir uygulamaya ait yeteneklerin, başka bir uygulamada da kullanılabilmesi için, yeteneklerini paylaşan uygulamanın sağladığı ara yüz olarak tanımlanıyor. API, son on yılda gündeme gelen bir teknoloji. Denizcilik ve lojistik sektörü ise yeni yeni tanışmaya başladı. 2019 yılının, Mart ayında önemli sektör dergilerinden biri olan Journal of Commmerce (JOC) bu konunun denizcilik sektörü için önemi bir kez daha vurgulandı.

EDI’den daha çevik bir teknoloji olan API, hızlı ve güvenilir bir şekilde sisteminizde bulunan verileri başka bir sistem ile paylaşıyor. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, konteyner takibi hizmeti veren bir teknoloji işletmesi, bir ihracatçının ERP sisteminde takip işini yapabilmesi için onunla API kodunu paylaşıyor. İhracatçı, bu API kodunu sistemine çok kısa bir süre de (belki dakikalar) yerleştirip kurulumu tamamlıyor. Sonrasında, sorgu yaptıkça, konteyner takibi yapan işletmenin sistemine bağlanıp konteyner durumunu anlık olarak güncelleyebiliyor.

Şu anda, API kullanımının, mevcut ekosistemin işleyişini bütünüyle değiştirip değiştirmeyeceği ise yapılan işlerin kalitesi ile ilgili. Ancak, bu konularda çok daha ağır olduğunu bildiğimiz dev konteyner taşımacılığı şirketleri olanMaersk Line, Mediterranean Shipping Co., ve CMA CGM tarife, dokümantasyon, takip ve ödeme gibi konuların gerçekleştirilmesi için API hizmeti vermeye başlamış durumda. An itibariyle, çok büyük lojistik hizmet sağlayıcılardan bu konuda bir duyum almamış olsak da çeşitli fonksiyonlar kapsamında API’lerin eli kulağında olduğunu söyleyebiliriz.

Biz API ile ilgili sektörün kat edeceği yolu tartışırken, yeni teknolojilerin de ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Kanca olarak da bilinen webhook teknolojisi, çok basit bir tanımla API sistemlerinin de ileri bir teknolojiye sahipler. Yukarıda örnekte, ihracatçı firmanın sorgu yaptıkça sistemden veri çektiğini ve sorgulama ile güncellemelerin olduğunu belirtmiştik. WebHook sistemi ise şunu yapıyor; İhracatçının sorgu yapmadan, konteyner pozisyonunda bir değişiklik olduğunda (gecikme, erken varma v.b.) anında karşı tarafı yani ihracatçıyı bilgilendiriyor. Denizcilik ve lojistik sektörü, bu konuyu tam anlamıyla keşfedemedi. Ancak, büyük verinin önem kazanması, bu tür sistemlerin kullanılmasını kaçınılmaz kılacak.

 

Bu yazıyı paylaşın

Prof. Dr. Okan Tuna

Dokuz Eylül Üniversitesi
DENİZCİLİK FAKÜLTESİ LOJİSTİK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

Tüm Yazıları

Yasal Uyarı

Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur. Yayınlanan yorum ve içeriklerden sitemiz sorumlu tutulamaz. Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Sitemizde yayınlanan haber, köşe yazıları ve fotoğraflar izin alınmaksızın kaynak gösterilse dahi, herhangi bir ortamda kullanılamaz ve yayınlanamaz.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL