Türkiye ekonomisinde sanayi ve denizciliğin en güçlü oyuncuları arasında yer alan; demir-çelik fabrikaları, gemi geri dönüşüm tesisleri, uluslararası ticaret, petrokimya, rafineri ve enerji alanlarında benzerlerinden ayrışan Aliağa, liman ve lojistik..
Türkiye ekonomisinde sanayi ve denizciliğin en güçlü oyuncuları arasında yer alan; demir-çelik fabrikaları, gemi geri dönüşüm tesisleri, uluslararası ticaret, petrokimya, rafineri ve enerji alanlarında benzerlerinden ayrışan Aliağa, liman ve lojistik yatırımlarıyla birlikte geleceğe emin adımlarla ilerliyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan elde edilen verilere göre, 2021 yılının ilk 7 ayında Aliağa limanlarında 40 milyon 119 bin ton toplam yük elleçlemesi gerçekleşerek Türkiye’nin en çok yük elleçleyen ikinci limanı olurken, yine aynı dönemde Aliağa limanlarında gerçekleşen gemi hareketi 3 bin 306 olarak Türkiye’nin en yoğun ikinci limanı oldu. 2021 yılı Temmuz ayı itibariyle gerçekleşen konteyner elleçlemesi ise 856 bin 927 TEU oldu.
‘Uzak Doğu’nun Yükünü Almalıyız’
Günümüzde doğu pazarında üretilen ürünlerin batı pazarına taşınması açısından yeni yolların arayışının devam ettiğini ifade eden Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertürk, Aliağa bölgesinin gelecek planlamalarının bu projeksiyon dahilinde yapılarak Asya’dan Avrupa’ya uzanan yük hareketliliğinin buraya çekilebileceğini kaydetti. Aliağa’nın var olan doğal potansiyelini alt yapı yatırımları ile desteklenmesinin önemine vurgu yapan Başkan Ertürk, “Bu sebeple Aliağa’nın gelecekteki bu büyük potansiyele hazır olabilmesi için bölgenin ihtiyaç duyduğu ulaşım altyapısı ve yük merkezi yatırımlarının hızla hayata geçmesi gerekiyor” dedi.
‘1960’tan Bu Yana Sanayi ve Ticaretin Merkezi’
Aliağa’nın sanayi ve ticaret bakımından bugününü ve yarınını doğru değerlendirebilmek için öncelikle geçmişine bakılması gerektiğini kaydeden Başkan Ertürk, Aliağa’nın tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve coğrafi özellikleri ile farklı birçok potansiyeli barındırmakta iken 1960’dan sonra yirmi yıl içerisinde büyük bir sanayi kentine dönüştüğünü, 1961 yılında “Ağır Sanayi Bölgesi” ilan edilen ilçenin özellikle kamu yatırımlarının kurulması ile ekonomisinin sanayi karakterine büründüğünü ifade etti.
‘Ülke Dış Ticaretinin Yüzde 6’sı Aliağa’dan’
1970’li yıllarda başlayan sanayileşme hareketleri kamu yatırımları olan Petkim-Tüpraş’tan sonra 1980’li yıllardan itibaren demir-çelik sektörü ile birlikte oluşan limanları ile lojistik anlamında da büyümeye ve çeşitlenmeye başlamış olup 2000’li yıllar ile birlikte de konteyner elleçlemesi, hububat, maden, elektronik eşya vb. malzemeler ihraç ve ithalatı ile Ege Bölgesi ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olduğunu belirten Ertürk, “Bu gelişmeler Aliağa’yı ülkemizin dış ticaret hacminin % 6,1’ini sağlayan, demir-çelik sektörünün % 30’una yakınını gemi trafiğinde ülkemizin ikinci bölgesi, konteyner elleçlemesinde de 4.’lüğe taşıyan yatırımlar ile dev bir sanayi kenti oluşmasına sebep olmuştur. Bu oluşum İzmir Limanının konteyner yükünü alarak şehir içi trafiğinin rahatlamasına, İzmir sanayisinin ürettiği ürünlerin yurtdışına çıkmasına, hammaddesini kısa mesafe nakliyesine katkı koyarak rekabete olumlu etki etmektedir. Ayrıca İzmir limanının kruvaziyer turizmine açılmasına katkı sağlayacaktır” dedi.
‘Yapısal Yatırımlar Sanayinin Hızına Yetişmeli’
Anılan etkenlerin Aliağa’nın ekonomik gelişimine ve istihdamına katkı koyarken yapısal yatırım destekleri konusunda hak ettiği desteği alamamasının gelecekteki süreçte bölgeyi olumsuz etkileyeceğinin görüldüğünü ifade eden Ertürk, “Yapısal yatırımların sanayinin hızına yetişebilmesi için tüm kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte koordineli çalışılması gerekmektedir. Konuyu biraz açmak istersek, yoğun sanayi ve lojistik firmaların geri hizmet alanlarında, ulaşım akslarında büyük eksiklikler mevcut olmakta konu ile ilgili bireysel çözümler bölgeye genel bakışta sorun olarak geri dönmektedir” diye konuştu.
‘Konut, Sağlık ve Eğitim Alanlarında Yatırımlar Artmalı’
Bölgede yaşanan bir diğer sorunun ise firmaların personel ihtiyacı ile ilçenin sağladığı işgücünün örtüşmediğini, bu sebepten dolayı da çevre il ve ilçelerden personel taşımaları yapıldığını ve bu durumun verimsizliğe sebep olduğunun altını çizen Başkan Ertürk, “Anılan sebebe bir katkı da ucuz konut üretimi sağlayan TOKİ gibi kurumların ve yerel yönetimlerin bölgemize yatırımları sanayi gelişimine ayak uyduramamakta bu da dar gelirlilerin ikamet olanaklarının yetersizliği ve nüfusa dayalı yapılan sağlık, eğitim gibi yatırımlarda da gerekli yatırımı alamamakta olması firmaların yatırım iştahını olumsuz etkilemektedir” dedi.
‘Aliağa Verdiğinizi Size Fazlası İle İade Eder’
Aliağa’nın doğal bir cazibe merkezi olduğunu ve var olan potansiyeline ek olarak doğru planlamalarla daha gelişeceğini belirten Ertürk, “Aliağa öyle avantajlı bir konumda ve yerdedir ki verdiğinizi size fazlası ile iade eden bölgemiz, hak ettiği destek yatırımların eksikliğini yaşamakta bu da gelişimini etkilemektedir. Bu yatırımların en kısa sürede bölgemize gelmesi için tüm kurumlar ile iletişimimizi devam ettirerek bölgemizin hak ettiği yatırımları almasına katkı koymaktayız. Ayrıca ulaşım hatlarında çevre yolunun katkısı olması yanında İzmir’in kuzey aksında bu kadar yoğun sanayi bölgesi nüfus yoğunluğu olmasına rağmen bölgenin ihtiyacı olan havaalanı eksikliği de bir yatırım eksikliği olarak karşımızda durmaktadır” diye konuştu.